- sık sık gitmek
- to frequent
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
sürgün gitmek (veya olmak) — 1) sürgüne gönderilmek, sürgün cezasına uğramak 2) olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak, ishal olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşınmak — nsz 1) Taşıma işi yapılmak 2) e Başka bir yere gitmek, göçmek Evi gezdim pek beğendim, ne yapıp yapıp oraya taşınmalıyız. P. Safa 3) e Bir yere sık sık gitmek Bir ay mahkemeye taşındı … Çağatay Osmanlı Sözlük
komşu kapısına çevirmek — (bir yeri) yakın olmadığı ve sık sık uğranılması gerekmediği hâlde bir yere çok sık gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol etmek — (bir yeri) o yere sık sık gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapısını aşındırmak — (birinin) yanına çok sık gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arka — is. 1) Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı Evin arkasında bahçe var. 2) Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi Çocuğun arkası ağrıyormuş. 3) Geri kalan bölüm, kısım Masalın arkası. Yazının arkası. 4) Art, peş 5) Otururken… … Çağatay Osmanlı Sözlük
seyir — is., yri, Ar. seyr 1) Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş Hastalığın seyri. 2) Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi 3) den. Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi 4) Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
süzülmek — nsz 1) Süzme işine konu olmak Bal süzüldü. 2) Akmak Gözlerimden yaşlar süzüldü. 3) Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor. M. Ş. Esendal 4) mec. Sessizce ve görünür bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük